Bir zamanlar, üniversiteye yeni adım atmanın heyecanını yaşayan iki genç vardı: Elif ve Mert. İkisi de aynı şehirde, aynı fakültede ama hayata farklı pencerelerden bakan iki yol arkadaşıydı. Elif, her şeyi kalbiyle hisseden, insanlara dokunmayı seven biriydi. Mert ise daha planlı, çözüm odaklı ve mantığın rehberliğinde ilerleyen biriydi. Bir sonbahar günü, kayıt haftasında yolları kesiştiğinde, hayatın onlara öğreteceği şeylerin sadece ders kitaplarında yazmadığını çok geçmeden anlayacaklardı.
Üniversite Harç Ücreti Ne Demek?
Üniversiteye kayıt yaptırırken karşımıza çıkan “harç ücreti” kavramı, aslında eğitim sisteminin bir parçası olan katkı payı anlamına gelir. Devlet üniversitelerinde genellikle belirli öğrenciler için alınan bu ücret, eğitimin bazı giderlerini karşılamaya yöneliktir.
Ancak “harç” kelimesi sadece maddi bir yükümlülüğü değil, aynı zamanda bir dönüm noktasını temsil eder. Çünkü birçok genç için harç ödemek, kendi ayakları üzerinde durmanın ilk adımıdır.
Elif ve Mert’in Hikâyesi
Elif’in ailesi küçük bir kasabada yaşıyordu. Babası emekli öğretmen, annesi ev hanımıydı. Üniversiteye kabul edildiğinde gözleri dolmuş, “Kızım artık kendi yolunu çiziyor,” demişti babası. Ama kayıt haftası geldiğinde, sistemde “öğrenim harcı borcu var” uyarısı çıktı.
Mert ise bu durumu hemen fark etti, çünkü o gün kayıt kuyruğunda Elif’in çaresizce telefona sarıldığını gördü. Yanına yaklaşıp, “İstersen birlikte bakalım, belki yanlışlık olmuştur,” dedi. İşte o anda iki farklı dünyanın, iki farklı bakış açısının dostluğu başladı.
Mert, durumu hemen araştırdı. “Harç ücreti,” dedi ekrana bakarak, “devletin bazı programlarda öğrencilerden aldığı dönemlik bir katkı payı. Yani okulun masraflarına sen de küçük bir payla destek oluyorsun.”
Elif ise içten bir gülümsemeyle, “Yani aslında bu, eğitimin değerini paylaşmak gibi bir şey, öyle mi?” diye sordu. Mert başını salladı. Onun için mesele bir formüldü; Elif içinse bir anlam.
Harç Ücreti Neden Alınır?
Devlet üniversitelerinde, ikinci öğretim veya açıköğretim gibi bazı programlarda, devletin sunduğu bütçenin dışında kalan giderleri karşılamak için harç ücreti alınır.
Bu ücretin miktarı bölüme, öğretim türüne ve dönemine göre değişir. Bazı öğrenciler için küçük bir rakamdır, bazıları içinse aylarca biriktirilen bir emek.
İşte Elif için de öyleydi. Ailesi o ücreti ödeyebilmek için eski bir telefonunu satmıştı. O paranın içinde bir annenin duası, bir babanın gururu, bir genç kızın hayali vardı.
Bir Ücret Değil, Bir Yolculuk
Elif, o gün harç ücretini yatırırken ağladı. Ama bu, bir kaygının değil, bir fark edişin gözyaşıydı. “Demek ki,” dedi Mert’e, “üniversite sadece bilgi değil, sorumluluk da öğretiyor.”
Mert, o an onun sözlerinden etkilenmişti. O güne kadar harç, onun gözünde sadece bir ödeme kalemiydi. Ama Elif’in bakışıyla, o ödeme bir başlangıca dönüşmüştü.
O günden sonra Mert, her bursunu planlarken Elif’in o sözünü hatırladı:
“Bir harç, sadece para değildir; bir gencin geleceğe attığı ilk imzadır.”
Gerçek Hayatta Harç Ücretinin Önemi
Türkiye’de üniversite harç ücretleri 2012 yılına kadar tüm öğrencilerden alınırken, bu tarihten sonra birçok program için kaldırıldı. Ancak ikinci öğretim ve bazı açıköğretim programlarında devam ediyor.
Bugün bu ücretler genellikle dönemlik 200 ila 1000 TL arasında değişiyor. Görünüşte küçük bir meblağ gibi dursa da, birçok öğrenci için büyük bir anlam taşıyor. Çünkü bu ücret, bir emek, bir hedef ve bazen de bir fedakârlıkla birleşiyor.
Harç Ücreti Üzerine Bir Bakış
Elif için harç, bir ailenin emeği; Mert içinse bir sistemin düzeni idi. Ama ikisi de sonunda aynı şeyi öğrendi:
Üniversite, sadece sınıflarda değil, hayatın içinde de öğretiyordu.
Bir ödeme, bir dostluk, bir farkındalıkla birleşince; “harç ücreti” artık sadece bir terim olmaktan çıkıp, insan hikâyelerinin ortak noktası haline geldi.
Okuyuculara Soru
Sizce üniversite harç ücreti sadece bir ödeme midir, yoksa bir dönüm noktası mı?
Kendi üniversite kayıt sürecinizde yaşadığınız duygular nelerdi?
Yorumlarda hikâyenizi paylaşın, çünkü her hikâye bir diğerine ilham olur.